Sonuçta bir aritmetik var. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Ciddi bir müktesabatımız var. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Burada görüş farklılıkları var. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Şu anda Meclis kapalı. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Bunların hepsi konuşuldu. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Zaten demokrasi böyle bir şey. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. 360-400 aritmetiği var. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. ",. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Ondan sonra yöntem bulunur. Yüzlerce toplantı yapılmış. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Demokrasinin güzelliği burada. Bu çok zor tabi. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Olağanüstü bir yük var. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Örneğin Anayasanın 14. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Yıllar içinde oluşmuş. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır.
12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Zaten demokrasi böyle bir şey. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Bu çok zor tabi. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Burada görüş farklılıkları var. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Yüzlerce toplantı yapılmış. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Şu anda Meclis kapalı. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Demokrasinin güzelliği burada. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Yıllar içinde oluşmuş. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Bunların hepsi konuşuldu. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Sonuçta bir aritmetik var. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. ",. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Olağanüstü bir yük var. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Bunu çözecek olan yer siyasettir. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Ondan sonra yöntem bulunur. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Örneğin Anayasanın 14. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. Ciddi bir müktesabatımız var. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. 360-400 aritmetiği var. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı.